İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Rektörü Prof. Dr. Hasan Mandal, doğru öğrenme ortamları oluşturulduğunda Türkiye’de 3 yıllık üniversite modelinin uygulanabilirliği konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından gündeme alınan “3 yılda lisans eğitimi” tartışmalarına dair değerlendirmelerde bulunan Mandal, Avrupa’daki 3 yıllık eğitim modellerine dikkat çekti. “Üniversite, yalnızca derslerin ötesinde, düşünmenin, üretmenin ve keşfetmenin başladığı bir yerdir. Günümüzde yükseköğretimde yeni modeller konuşuluyor. Eğer gençlerimize farklı öğrenme ortamları sunabilir, onların araştırma, proje ve üretim süreçlerine aktif katılımını sağlayabilirsek, böyle bir modelin mümkün olacağına inanıyorum,” dedi.
ALAN AÇARSAK FIRSATA DÖNÜŞÜR
Gençlere duyduğu sevgi ve güveni ifade eden Mandal, “3 yıllık sürenin kendisinden ziyade, o süre içinde öğrencilerin hangi becerileri edindiği çok daha önemlidir. Onlara fırsat verirsek, bu model sadece bir imkân değil, aynı zamanda Türkiye’nin geleceğine yön verecek bir fırsata dönüşebilir. Bizim amacımız, öğrenmeyi derinleştirmek. Aksi takdirde üniversite, lisenin uzatılmış bir versiyonu haline gelir. Gençlerin enerjisini bilimin ve teknolojinin desteğiyle buluşturduğumuzda, süre bir kısıt değil, avantaj haline gelir,” şeklinde konuştu.
GELECEĞİN ÜNİVERSİTE MODELİNİN TEMELİ
10 Eylül’de İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi bünyesindeki Lagari Roket Takımı’nın Mavera ve Kurtuluş isimli roketlerinin ve İTÜ Sungur Takımı’nın Şimşek isimli roketinin eş zamanlı olarak fırlatılması, tarihi bir başarı olarak kaydedildi. Bu tarihi gerçekleşmenin arkasında, bilgisayar, elektronik, malzeme ve uçak mühendisliği gibi farklı alanlardan gelen öğrencilerin yer aldığını belirten Mandal, “Öğrenciler, bilgi birikimlerini bir araya getirerek bir sinerji yaratıyor ve hedeflerine ulaşmak için ellerinden geleni yapıyor. Ders dışı öğrenme, işte bu noktada devreye giriyor. Ortak üretim kültürü, geleceğin üniversite modelinin temelini oluşturuyor. Bugün üniversitelerimiz daha çok öğrenci bilgi almak için gelen bir yapıya sahip. Oysa artık öğrencilerin dijital ortamlarda bilgiye ulaşma imkânları var. Ancak, beceri kazanmaları için bu tür öğrenim ortamlarına ihtiyaçları var,” ifadelerini kullandı.
ÖNÜMÜZDE KİMSE DURAMAZ
TÜBİTAK Başkanlığı görevini 7 yıl sürdürmesinin ardından, İTÜ Rektörlüğü’ne atanan Mandal, dünyanın bilim ve teknolojideki hızlı dönüşümüne dikkat çekti. Üniversitelerin, bilgi aktaran kurumlar olmanın ötesine geçerek geleceği şekillendiren ekosistemler haline gelmeleri gerektiğini vurgulayan Mandal, “Üniversite, ufuk açan, özgür düşünmeyi ve cesur adımlar atabilmeyi öğreten bir yer olmalıdır. Görevimiz, gençlerin üretme kapasitesini artırmak, hayal güçlerini desteklemek ve bilimsel meraklarını toplumsal katkıya dönüştürebilecekleri ortamlar hazırlamaktır,” dedi. Ayrıca, “Türkiye Yüzyılı vizyonunun gerçeğe dönüşmesinde bilim, teknoloji ve gençlerin dinamizminin önemli rolü olduğunu” vurguladı.
ÜNİVERSİTELER HEVES TÖRPÜLEMEMELİ
Üniversitelerin, gençlerin potansiyelini bilimin gücüyle birleştirmesi gerektiğine inanan Mandal, “Gençlerde büyük bir potansiyel var. Heyecansız hiçbir sistem, kurum ya da ülke geleceği yakalayamaz. Üniversitelerin görevi, gençlerin hevesini törpülemek değil; o heyecanı bilimin, teknolojinin ve toplumsal sorumluluğun gücüyle birleştirmektir. Bizim asıl gücümüz, öğrencilerimizin merakı ve cesaretidir. İTÜ olarak bu sorumluluğu kabul ediyor ve geleceğin Türkiye’sini bugünden inşa etmek için çalışıyoruz,” diye belirtti.
Öğrencilerden çok şey öğrenebiliriz.
İTÜ Rektörü Prof. Dr. Hasan Mandal, öğrencileriyle yaşadığı deneyimleri aktararak, “Onlardan öğrenilecek çok şey var,” ifadesini kullandı. TÜBİTAK’tan İTÜ’ye geçtikten sonra öğrencilerle doğrudan etkileşim kurmanın kıymetini anladığını söyleyen Mandal, “Bir eylül akşamı, paras takımı öğrencileri hibrit roket motorlarını test ederken yanlarına gittim. Hangi yarışmaya hazırlandıklarını sorduğumda, ‘Yarışmaya değil, Türkiye’de olmayan bir roket motoru yapmaya çalışıyoruz,’ dediler. Bu vizyon, TEKNOFEST 2025’te yeni bir yarışma kategorisine dönüştü,” şeklinde örnek verdi.
Bu çocuklarda umut var.
YKS’de ilk bine giren 125 öğrencinin İTÜ’yü tercih etmesinin önemini vurgulayan Rektör Mandal, “Bu öğrenciler, sınavda iki milyon gencin içerisinden seçtiler ve gerekirse dünyanın her yerine gidebilirler. Türkiye’nin en parlak zekâlarına sahip olan bu gençlerin tercihlerini iyi analiz etmemiz gerekir,” dedi. Ayrıca, gençlerin düzenlediği etkinlikler aracılığıyla onlardan öğrenmeyi hedeflediklerini belirterek, “Eğer bir pazar akşamı hâlâ bizi dinlemek için oradaysalar, işte bu yüzden bu çocuklarda umut var,” şeklinde konuştu.
Aybike Eroğlu


















