2014 yılının başında İlçe Kaymakamının eşi ve hastane Başhekimi olan Diş Tabibi B.K. hastanede kaybolan Morfinler ve diğer narkotik ilaçlarla ilgili bir toplantı yaptı. Toplantıda dört kişiydik. "kurunun yanında yaşta yanacak! " diyerek daha o zaman bu günlerin işaretini vermişti!

Aradan bir ay geçmeden hastanedeki bir doktor hariç tüm doktorlar hakkında görevi kötüye kullanmaktan soruşturma açıldı ve Başhekimin eşi İlçe Kaymakamı hepimiz hakkında soruşturma izni verdi. Aynı yerde çalıştığımız halde sadece bir doktor hakkında soruşturma açılmamış hatta ifadesi bile alınmamıştı. Oda Dr. E.S. idi. Sebebini öğrendiğimizde hepimiz şok olmuştuk. Zira; Başhekim Dt.B.K. 16.09.2013 ve 24.09.2013 tarihlerinde yurt dışındayken bu meslektaşımız O’na iki defa usulsüz ve sahte rapor vermişti.

Sahte rapor olayı ilk ortaya çıktığında arkadaşım Dr.E.S’nin baskı altında olduğunu görüyor ve durumuna çok üzülüyordum. Çünkü defalarca "intiharı düşünmüş ve açık açık bana söylemişti. Her gün işe gelip giderken çaresizlik içinde ağlıyordu hep..."

Fakat şimdi görüyorum ki! bu meslektaşımın nöbetinde kaybolan Morfin ve diğer ilaçlar bile bana yüklenmiş. Dr.E.S. ile birlikte yöneticiler benim maşıma göz dikmişler, sözleşmem fesih edilirken onlar birlikte pasta kesip kutlamışlardı.

Çok olay var aslında anlatacak. Dt.Melin AKKAYA’nın hastane müdürü tarafından saatlerce odaya hapsedilmesi, A.Ö. adlı memurla birlikte bilgisayarımın Dt.B.K. tarafından yağmalanması, narkotik ilaçların ve narkotik takip defterlerinin Acil Servisten hırsızlanması, Dr. Özgür DEDECAN’ın başhekimden habersiz eğitim verdiği gerekçesiyle il dışına sürgün edilmesi, hastanede görevli bir yöneticinin eşine sık sık Diazem vb. narkotik ilaç uygulanıp, kayıtlara geçmemesi, personele çeşitli tehdit ve baskılar yapılması, işe gelmeden alınan yüksek maaş ve katsayılı dönerler. Örnek mi desem, suç mu desem bilemiyorum...

20 yıllık doktorum ve kamuda çalıştığım bu sürede çoğu zaman mobing ve baskı gördüm. Haksızlık, adaletsizlik ve zulüm gördüm. Son üç aydır psikolojik destek almakta ve tedavi görmekteyim. Tek suçum Kaymakam eşinin Sahte Raporunda Tanıklık yapmak, kurumdaki haksız ve kanunsuz işlere karşı çıkmak. Hayatımda ilk defa hastalanıp çaresiz kaldım. Tebligatsız savunmasız verilen düzmece cezalarla Aile Hekimliği Sözleşmem feshedildi ve aile hekimliğim elimden alındı. Maaşımdan 9.300 TL kesip 270 lira bırakmak hangi adalet sisteminde var Allah Aşkına...

O meblağı da 14 Mart Tıp Bayramında sağlık bakanlığına bağışlayacağım. Güle güle harcasınlar. Artık sözün bittiği yerdeyim. Bundan sonra başıma geleceklerden Isparta Valisi, yerel sağlık idaresi ve Sağlık Bakanlığı sorumludur. Kamuoyuna duyurur, devlet büyüklerimize saygılarımla arz ederim.

Dr. Gökay ÇETİN

kaynak: AKTİF SAĞLIK SEN