Musa Kocakiren
Çoktan Seçmeli Kamu Personel Yapısı
Bakanlıklar, yerel yönetimler, il özel idareleri ve KİT’ler sözleşmeli, taşeron, vekil ve geçici personel ile işçilerden oluşan personel yapısının karmaşıklığı hat safhaya ulaştı. Avrupa da memur işçi şeklinde personel yapılanması varken, Türkiye’de memurlar, hâkim savcılar, askeri personel, akademik personel yasal dayanaklar bakımından ayrı sınıflar oluşturdukları anlaşılmakla beraber, 657 sayılı yasaya tabi memurlar ayrıca 10 hizmet sınıfına ayrılmaktadır.
Yerel yönetimler son
dönemlerde ticari şirket mantığı ile yönetilmeye başladığı için, geçici
çalışan-taşeron işçi ağırlığı artmıştır. Böylece kamuda işçi statüsünde
çalışanın varlığı zedelenmiştir.
Geçici çalışan ya da geçici
işçi kavramı, iş güvencesi olgusunu yıkmaya yönelik bir adım haline geldiği görülmektedir.
Esnek istihdam modeli de işçinin başka bir işverene devredilmesine olanak sağlamaktadır.
Bu durumda işçinin çalışma huzurunu bozmaktadır.
Özellikle Sağlık
Bakanlığında temizlik firmaları vasıtasıyla 100 binlerce kişi asgari ücretle
çalıştırılmaktadır. Maalesef Devlet eliyle işe girdi çıktı yapılarak
çalışanların yıllarca Kıdem tazminatları, izinleri ve iş kaybı korkusu her an
yaşatılmış, yaşatılmaya devam edilmektedir.
Bu vatandaşlarımız, 11 ay
sonunda işe girdi çıktı gösterilerek kıdem tazminatından yıllık izin haklarından
ve en önemlisi iş güvencelerinden mahrum bırakılarak KUL hakkı
yenilmesine müsaade edilmiştir.
Taşeron sistem çalışma
hayatına en çok zarar veren modern
kölelik olarak gözleri kör edercesine batmaktadır. Hem dini hem insani
açılardan bu sitem çalışma hayatında huzur bırakmamıştır.12-14 saat asgari
ücretle çalıştırılma, SSK yatırılmaması ve emeği ucuza getirip çalışanın
üzerinden ticaret yapılarak para kazanılması kadar aşağılık kazanç olamaz diye
düşünüyorum.
Yıllardır Kpss ye
hazırlanan insanımız yüksek puan almasına rağmen kamuya veya Kurumlara
yerleşememektedir. Sözleşmeli ve geçici çalışan personel alımı maalesef bu
sınavı formalite yapmış devlete olan güveni zedelemiştir.
Anayasanın 128. Maddesinde
… “ devletin
asli ve sürekli işleri memur eliyle yapılır ” denilmektedir. Fakat bir çok kamu kurumunda
devletin kadrolu işçi de dahil olmak üzere taşeron firma personeline dahi memur
işi yaptırılarak Anayasa ihlali yapılmaya devam etmektedir.
Örneğin üniversiteli
işçiler ( tekniker,mühendis,sağlıkçı,kimyager,mimar vs ) işçi kadrosunda çalıştırılmakta ve tüm
mücadelelerine rağmen statü değişikliği ile memur kadrosu verilmeyerek hem
binlerce insan mağdur edilmekte hem de anayasa ihlali yapılmaktadır.
Neden çoktan seçmeli personel
yapısı diyorum çünkü iktidarlar ve
sermaye nasıl işine gelirse kişiyi maalesef o şekilde çalıştırıyor. Yönetimleri aklı selim,
sendikaları da çalışanı koruyan adımları atmasını HAK için bekliyor davet
ediyorum.